30 Haziran 2010 Çarşamba

Bisküvi kutusu

Bisküvi kutusunun ağzı sabahtan itibaren açık kalmış, belli, çünkü sadece kahvaltıda veriyoruz. Akşam geldim, gördüm, "Bisküvi kutusunun ağzı açık kalmış, bayatlarsa yemez, kapalı tutar mısınız" dedim.
"Aaaa, naparız sonra bayatlarsa di mi kızıııım" dedi.

öleyim mi öldüreyim mi? ha?

Oğul balı!

Kızımı oğul balı diye sevdi yaaa :)

27 Haziran 2010 Pazar

Su biberonu

öyyyyykkkk

sabah kahvaltısını yumurta ve peynirle yapan minnoşuma ağzı silinmeden içirilen su, turuncu alıştırma bardağından içiriliyor. akşam eve geliyorum, hala aynısından su içiriliyor :(

hayır, arada yıkanmamış. gerçekten hayır.

bu arada kahvaltıda ne yediriliyorsa, öğlen yemeğinde, aralarda, kaşık ve tabaklarıyla beraber salonda örtünün üstünde duruyor. aynen önlükler falan da. ya ne kadar zor olabilir mutfağa götürüp lavaboya koymak? evim akşam geldiğimde yumurta kokuyor, malum havalar 30 küsür derece artık!

yalnız bir iyi yanı var ki, benim güzel kızımın bağışıklık sistemi çok çok sağlam olacak onun sayesinde!

23 Haziran 2010 Çarşamba

16 Haziran - The Kavga

detaylar daha sonra.
ama feciydi. o günden beri birbirimizi sevmediğimizi saklamıyoruz birbirimizden ve cümle alemden, e.g. kayınbiraderlerin evinde birbirimizi ısırmaya başlamamız.

Doktorum

Çok enteresan bir telepati yaşıyorum Doktorum programıyla:

Çocukla ilgili yeni bir durum hasıl olduğunda anne içgüdüme güvenip doğru olduğuna inandığım bir şekilde davranıyorum. Her nasıl oluyorsa hep de o gün Doktorum programında o konu işlenmiş oluyor ve ben yanılıyor oluyorum!

Diş buğdayı

Çocuğumun dişi çıkmış, babası eve gelmeden söylemedi!
Pişirmiş diş buğdayını, buğday da demiyor, “buyday”. Bir de pasta aldırmış dedesine. Pastaya mum kondu, “kim üfliycek, kızım nasıl üfliycek” diye takılıyorum. Babası üfleyecek dedi! Oha! Kocam tam üflerken durdu, hadi beraber dedi. Dedim hayır, babalar üflermiş ya. “bak babaannem, nelere maruz kalıyorum”. Yapmak istediklerimin onda birini bile yapmıyorum, onda biri! O sinirle kızıma çorba koydum o gidince, salak gibi soğumadan çocuğun önüne koydum, çocuk içine elini sokup üstüne döktü sıcak sıcak. Yandı yavrum kötü kalpli cadı yüzünden.

16 Haziran

Çocuğum emeklemeye başlamış, söylemedi!

Yeşillll

Ben çocuğuma demir ilacı vermediğim için ıspanak, semizotu, kuşkonmaz, bezelye yediriyorum. Haliyle hepsi yeşil. Cümleye bak: “ay napıyorsun haftasonu bilmiyorum ama her Pazartesi bu çocuk yeşil yapıyor kakasını”. Uzaylıyım ben, ısırırım haftasonlarında!

Hava şartları

Bir apartman dairesinde yaşadığımız için çocuğum hava alabilmesi için gün 1-2 defa en az 15 dakika dışarı çıkmasını isterim. Hergün aynı terane: “bugün çok sıcaktı, çıkartmadım”, “bugün çok soğuktu, çıkartmadım”, “bugün rüzgar var, rüzgar yok, kar var, kar yok, yağmur var, güneş var, güneş yok....”. e be kadın, ne olacaktı, uzayda mı yaşıyoruz???

Güneş kremi

Hergün dışarı çıkmadan güneş kremi sürülmesi konusunda uyarıyorum. Hergün aynı yanıt: “ay ben gölgede dolaştırdım!"
UVA ve UVB ışınlarını görürsem söylerim!

Sakız

Kaynana ve kayınpederin bir sakız çiğnemesi var, evlere şenlik. Kafayı yersin, şakkıdı şakkıdı. Kızım ağzını bir sağ yapıyor bir sol. Kaynana: hahaha, ne güzel çiğniyor! Ben içimden: bence o senin sakız çiğnemeni taklit ediyor!

Siyah eller

Hergün kayınpeder geliyor eşini almaya ve torunu görmeye içeriye geliyor. Ellerini yıkamadan kıza yaklaşmaması için bir sürü uyarı aldıktan sonra içeri girince direkt ellerini yıkamaya gidiyor. Gidiyor ama sonuç? Hergün havluda 2 kocaman siyah el! E ben ne anladım? Kızımı tutuyor o eller :(

15 Haziran

Bugun kendimi kaybettim. Kocama: yeterince zor bir hayatim var. Ablam hasta annem hasta anneannem hasta is hayatim zor cok zor kizimi evde birakip gidiyorum. Ustune de annen inadina herseyi yapiyor yipratmak icin. Lutfen yarin kendisini tebrik et de ki " tamam basardin delirdi artik normal davranabilirsin" de dedim.
Kocam da dedi ki " sen onun evinde bakindin mi hic buzdolabina falan ne kadar duzensiz. Bu kadin boyle" dedi. Kaldim. Ne dersin ki?

Buzdolabımmmm

Şu dünyada muhtemelen kimsede bendeki kadar cam kaplar, buzdolabı kapları, limon kapları, tupperware yoktur. Resmen yatırım yaptım, dolaplarıma kaplarım sığmıyor.
Buzdolabımı açıyorum, içeride öyle ortada duran limonlar, kesilmiş meyveler, açık yemekler üstüne başka bir kabın kapağı konmuş, kaykılmış, dolaba dökülmüş, açık yoğurtlar.

Yalvarmayı denedim, gözünün önünde alıp atmayı denedim, kocam yapmış gibi ona kızmayı denedim, sormayı denedim, yeniden yalvarmayı denedim. Cık.

Bu Pazar bütün günümü verdim, bütün buzdolabının raflarını çıkarttım, köpürterek yıkadı kocam, ben buzdolabını sirkeli sularla sildim, içerisini soğutmak için buzluklar döşedim, sonra kapları doldurdum, sebzeler, meyveler ağzı kilitli cam kaplarda, hangisinde ne var görünüyor, kahvaltılık gözüm düzenlenmiş (nedense hep kahvaltılık dışı herşey oraya konuluyor). Yani bildiğiniz reklam buzdolabı oldu. Koştum resmini çektim. Nasıl güzel.

Pazartesi akşam eve geldim. Açtım göstereceğim nasıl topladım, sildim muhteşem olmuş diye. Açtım, kalakaldım. Cam rende buzdolabında, üstünde kemirilmiş meyve. Sebze çorbası kabı buzdolabında (bkz Sebze Çorbası - Varan II). Kesik atılmış limon buzdolabında. Buzdolabı belli ki açık kalmış, 9 derecede. Kahvaltılık gözümde meyveler sıkıştırılmış. Ayrıca diğer dolapta sabah koyduğum Aptamil kabimin üstünde sebze çorbası kalıntıları buldum. Resmen beynim acıdı.

B: Limon icin kaplarım var niye böyle koydunuz?
K: Tamam ben alim dedi cebine attı!

Enginarlar (minicikler, kalp enginar, bebeğime aldım) torbasından çıkartılmış, kararmış. Ben onların hazırlanmasını yarım saat bekledim güneş altında ekolojik pazarda! Kanserojenmis torba. Neden, kim diyor, nasıl açıklıyor? dedim. Açıklayamadı, kızdı döndü gitti.
Delirdimmmmmm. 1 gun harcadım ben o dolaba, 1 gun!!!!

Sebze çorbası - Varan II

Hergün sebze çorbasınının geri kalanını buzdolabımda buluyorum. Yemediğini lütfen atın diyorum. Gör diye saklıyorum, hem belki akşam da verirsin diyor. Ben taze yaparım, akşama farklı birşey pişiririm, siz lütfen buzdolabına koymayın, bırakın dışarıda ben yıkarım diyorum. Hergün buzdolabında buluyorum. 3 ay oldu. Hergün söyleyeme devam ediyorum, hergün!

Sebze çorbası - Varan I

Çocuğa öğlen senin benim yiyemeyeceğimiz kadar büyük kase sebze çorbası yediriyor. Oyunsuz lütfen dedim (çok önem veriyorum düzgün bir yeme alışkanlığı geliştirmesine), asla yapmam oyun diyor, masada türlü oyuncak buluyorum.
Üstüne de 150 cc süt içiriyormuş!
Baştan beri yapmayın, midesi büyüyecek diyorum. Bugün tesadüfen yakaladım. Diyor ki "evet sen söyledin ama ben vermek istiyorum". Ya açıklıyorum, niye hala ama diyorsunuz? diyorum.
Cevap: belki bana benzer, midesi büyüse de problem olmaz dedi!!!!
Bu arada kendisi 44 beden!!!

15 Haziran 2010 Salı

Buzdolabı

Eve girerim, buzdolabı açıktır, olmuş 11 derece

B: e bu buzdolabı açık?
K: ben açmadım (bu arada 9 saattir başka kimse yok evde)
B: e nasıl açıldı?
K: bilmiyorum ama param olduğunda size buzdolabı alcam!
B: buzdolabımdan memnunum ben ama ne fark eder, o yeni buzdolabının da kapısını kapatmazsanız yine aynı sonuç değil mi?
K: o kendi kapanacak!

Ertesi gün eve girerim buzluk açık!
B: e bu buzluk açık?
K: ben açmadım.
B: !!!!

Ertesi gün eve girerim buzdolabı açık!
B: e bu buzdolabının kapısı yine açık?
K: ben açmadım.
B: !!!!

Kendimi parçalasam kurtarır mı???

inciler - II

K:kaynana

Ben: kitapta okudum, bu hafta veya gelecek hafta gibi yavaştan mobilyalara tutunup ayağa kalkması başlarmış bebeklerin.
kocam: e kalkıyor ya elini tutunca.
Ben: yok elini tutunca tamam da sen tutmayınca da kalkmaya çalışacak artık
K: benim çocuğum geri değil!
Ben: ben geri demedim, diyorum ki artık özgürce kalkmaya çalışacak
K: kalkıyor işte
Ben: mobilyaya tutunacak da kalkacak, bize değil
K: bizi tutuyor ya!
Ben: ben mobilya diilim! (artık sesim manyamaya başladı)
K: ben mobilyayım

!!!

1 dakika ya geçiyor ya geçmiyor, bizim kız şirinlik yapıyor

K: ahahaha. benim çocuğum geri diil!!!
Ben: ay galiba kendimi öldürmek istiyorum!
K: tamam sen öldürme, ben hata yaptım. (kocam yanımızda ya, alttan aldı)

bence en güzel cümle: "ben mobilyayım". 1 numara.

kocamin ertesi gün doğum günü, çerçeve aldım ofise koysun, kızını görsün diye. Kutusuna da içine arkadaşları tarafından pastaya suratı sokulan çocuk resmi konmuş.

kayınpeder: bu ne resim böyle
ben: reklamı
kayınpeder: düzgün resimli bişi alaydın
ben: ne fark eder ki? biz onu görmiycez, kendimiz resim koyuyoruz ya. biliyorsunuz nasıl çalıştığını di mi?
kayınpeder: herhalde yani! var bizde de. ama saçma bir resim
ben: almış bulundum napim artık!

inciler - I

eve gittim akşam. koşarak girdim, çocuğu hazırlıycam, biberon yıkıycam, pompa ucu yıkıycam, sterilize edip yanıma alacağım. çıkacağız kocam gelince.
çocuk uyuyor. kayınvalide karşıladı. (K:kaynana B:ben)
K: süt bırakmamışsın (sağdım çöpe attım çünkü!)
B: biz sabah verdik olanı, geri kalanı için 4 tane poşet vardı dolapta, yetmezse de mama hazırlamayı biliyorsunuz (hem gösterdim belki 30 defa hem yazdık verdik).
K: 2 tane vardı buzlukta.
B: Yooo 4 tane olacak, bakim.
(Açarım bakarım, o o sırada salona geçmiştir, koltuğa oturup somurtmaya başlamıştır, klasik pozisyon)
B: Anne, bakın burada duruyor ortada, diğerlerini aldığınız yerde. (bizim buzluk aşağıda, açar açmaz gözüne giriyor sütler)
K: Bakim. yok, orda yoktu.
B: E ben dokunmadım. ordaydılar. e farketmez, yarın verirsiniz, artık kalmadı zaten süt. yarın kullanırız.
K: onlar orada değildi! ben kör değilim.
B: estafurullah, görmemiş olabilirsiniz. mamaya da başladık zaten artık, dert değil yani.
K: hayır, onların üstüne birşey örtmüşsün, beni çağırmadan onu aldın. bana yalan söyleme.
B: !!!! (şok) nasıl yani? niye yapim böyle birşey?
K: senin ne yapmaya çalıştığın belli! ben kör değilim!

ben ortamdan çıktım o an, cevap versem çok kötü olacaktı. döndüm biberon yıkamaya. dolaba baktım hazır biberon var mı diye. baktım mama biberonları orda duruyor. ama mama hazırladım, içeride hazır, çocuk kalkınca vercem demişti. (bu arada mama taze hazırlanır, 1 saat içerisinde mutlak surette tüketilmiş olması gerekir, yoksa atılır, milyon defa konuşuldu, niye önceden hazırlanır o halde?)

B: birşey söyliycem ama kızacaksınız yine (niye ben kızamıyorsam)
K: noldu
B: mama uçları takılı olan biberonlar burada duruyor
K: hayır ben baktım, 3 numaraya koydum
B: bakmışsınızdır tabi de herhalde göremezdiniz (kör değilim muhabbetinin üzerine muhteşem bir gol)
K: hayır, eminim.
B: e peki. ama vermeden bir daha bakalım
(gitti getirdi, bakıyor ışıkta, bariz level 1 yazıyor)
K: aaaa bak seri numarasındaki 3'ü karıştırmışım. (BN23 yazıyor yaaa!!!)
B: birşey karışmış belli, iyi ki farkettik. çocuğa zarar olacak, sinirleniyor zaten akmayınca.
K: ben biliyorum ama 3 gördüm. baktım yani. (ulan hala mı!)

K: eviniz çok sıcak, çok fena.
B: e camların hepsi kapalı?
K: dışarıdan sıcak geliyor.
B: e klima açın o zaman?
K: kullanmayı bilmiyorum
B: gösterim mi?
K: istemem.

ben koşturuyorum, bir 10 dakika sonra akıyor benden terler.
B: offf çok sıcak, ben cam açıcam
K: klima açsanaaaa, hahahahaha
B:!!!

K:siz şimdi çıkacak mısınız? doğum günü kutlayacaktık. (benim doğum günümdü o gün)
B: aaa öyle mi? söylemediniz, bilemedim. arkadaşlara da söyledik, hay Allah.
K: ben mi söyliycem? sen pastanı alacaksın, geleceksin, kesecez.
B: ben mi alacam?
K: doğumgünü senin değil mi?
B: hiç görmedim böyle birşey. ben pastamı alacam, kutlayın beni diyecem.
K: tabi ki öyle. şimdi sen git marketten al gel, keselim, arkadaşların beklesinler.
B: küçük çocukları var, sokakta bizi bekliyorlar, bekletemem.
K: nolcak, hadi git köşedeki markete.
B: yok orda pasta.
K:aşağıdaki fırına git.
B: bu saate orda kalmaz.
K: ay beni çıldırtma, gider bakarım şimdi bulurum utanırsın.
B: teşekkürler, hakkım baki kalsın, daha iyi olur.

kocam geldi, çıkacaz. dedim anneni yalnız bırakamazyız, ayıp olur, baban gelsin öyle çıkalım.
içeri gittim, oturdum. dede gelmeden gitmeyiz falan diyorum.
K: ben dışarıda otururum, beklerim, hadi çıkalım.
B: nasıl yani?
K: siz evinizi kilitleyin, ben bankta oturur beklerim.
B: diyecek birşey bulamadım!!!!

babysitter olayı kesinleşti. kesin kesinleşti kesssssiiiin.

Önceliklerim

Yaşadıklarımızın anlamlı olması için geçmişten ve hayatımızdan bilinmesi gerekenler:
- Buzdolabında anne sütü olduğu için 4-6 derece arasında tutmaya çalışıyorum ve şu anda hayatımın en önemli görevlerinden biri bu. Kızım doğduğundan beri buzdolabına her dokunan insana bunu sakince, bağırarak, üstüne yürümek suretiyle, o anda ne gerekirse o şekilde açıklarım. buzdolabı da dereceyi gösterdiği için bana bu konuda yardımcı olur.
Evde bu konuda büyük tartışmalar çıkmışlığı vardır. buzlukta da anne sütleri olduğu için buzluk da çok önemlidir. yani bizim evde en önemli yer buzdolabı. hatta kaynanamın "ben oraya dokunmam, o mutfağa da girmem" tavrı koymuştu. Giriyor o ayrı.
- Anne sütü 1 numara biberon ucuyla verilir, mama 3 numarayla. mama 1 numaradan akmaz, 2de zor akar, bebeği zorlar, orta kulağına zarar verir. milyon defa konuşuldu.
- Bebeğin bulaşıkları özenle yıkanır, iyice çalkalanır ve sterilizatöre konulur. Sterilizatör bir bulaşık makinası değildir!
- Kızımın her zaman temiz kıyafetlerle dolaşmasını isterim. Akşam eve geldiğimde yüzünde ve üstünde kahvaltısını görünce fenalık geçiririm ama birşey söyleyemem. Aynı şekilde kahvaltı ederken su içtiği alıştırma bardağının akşam hala kullanıldığını görmek canımı sıkar, özellikle de kahvaltıda yediği yumurta üstünde asılıysa. yine milyon defa konuşulmuştur. mikrop yahu mikrop!

kaynanazede'den günaydın

Selam,

dünyada kaynanazede olmayan gelin yoktur diyeceğim ama şanslı insanlar vardır muhtemelen. Ben şimdilik görmedim desem yalan olmaz.
Benim kaynanam hamileliğim öncesinde kayınvalidemdi (bkz saygıdeğer ifade). Ancak ne olduysa sonradan kaynanaya dönüşmeyi seçti ve doğum sonrası ayrı bir boyuta ulaştı.
Allah razı olsun, çocuğuma bakıyor, onu çok seviyor, o ayrı. Ama torununun anasına, o güzel çocuğu doğuran kadına yaptıkları bildiğiniz işkence ama komikler! Ne anekdotlar çıkıyor. İnat bazen enteresan sonuçlar doğuruyor işte.
İşte benim amacım da bu gülebileceğim (sonradan) anılarımı paylaşmak. Her ne kadar arkadaşlar "yapma, etme yakalanırsın, sen bizlere korsan yayın yap, biz yayarız" dediyse de yazayım, paylaşayım, gelinler sadece kendilerinin başına gelmediğini görsünler ve psikopat olmasınlar dedim :)

Bütün gelinler psikopat bütün kayınvalideler kaynana mı, yoksa nedir bunun açıklaması?!

Hepiniz kaynanamla benim ortak dünyama hoş geldiniz!