22 Temmuz 2010 Perşembe

Sessiz savaş

Uzun zamandır yazmıyorum çünkü 6 Temmuz bir milat oldu. O günden beri görüşmedik.

Akşam kızımı görmeye eve gidemiyorum :( İşten çıkıp eşim eve gelip de o evine gidene kadar dışarılarda bekliyorum. Nasıl kötü bir durum anlatamam. Kızımı nasıl özlüyorum bütün gün halbuki. Ona yemek yapmam gerekiyor eve gidip.

Çok kötü çok. Bakıcı bulamıyorum.

6 Temmuz 2010 Salı

Sıpa

Ay, laflarının en güzelini yazmayı ihmal ettiğimi fark ettim:

Ben kızımı ilk defa "eşşşek sıpası" diye sevdiğimde (annem de vardı yanımızda) döndü ve ciddi bir tavırla "babası hariç" dedi.

yuh!

Selam

Dün kızım kaynanamın evine gitmişti sabah ben işteyken, akşam da vakitli gelsin diye haber yolladım. babası gitti aldı kızımı. kızım kaynananın kucağında uyuyakalmış arabada.
aynı anda park ettik.
kocam çocuğun pusetini çıkarmış, eşyaları ona dolduruyor.
ben de indim arabadan, elimde laptop çantası, kocaman pompa çantası, kendi kol çantam, 3 tane de alışveirş torbası. başım da zonk zonk aprıyor. arabanın yanından geçerken baktım bebişim uyuyor, elimdeki torbaları astım pusetin kenarına, çantalarımla kapıya doğru gittim açmak için.
kapıyı açtım, arkadan kucağında kızımla kaynanam geldi, gülümsedim ve kapıyı tuttum. "Karşılaşınca selam mı verilirmiş" dedi. kalakaldım. "şimdi karşılaşıyoruz daha" dedim. girdik içeri, asansörün önünde duruyoruz, ortam buz gibi. döndüm "gülüşüm suratımda dondu kaldı vallahi" dedim. "ay ben kötü niyetle söylemedim ki" dedi.

nasıl iyi bir niyet olabilir ki bu cümlede!